13 Temmuz 2011 Çarşamba

Ritüeller...

Herkesin alışkanlıkları vardır. Kimi alışkanlıklarına sıkı sıkıya bağlıdır, vazgeçemez. Kimisi içinse bazı şeyler alışkanlık yapmaya başladığı anda değiştirilmelidirler. Kişilik özelliğine göre değişir bu karar.

2 yaşının arifesinde bir bebeğiniz var ise bu durum bazen komik bazen de acıklı bir hal alır. "Alışkanlık" kavramı biraz "saplantı" biraz da "değişim korkusu" ile tanımlanmaya başlar. Kendinizi bir anda bu saplantıların yokluğuna tahammül edemeyen bebeğinizin ritüellerini yerine getirmek için çabalarken bulabilirsiniz. :-)

İşte bizim minik Deniz'in bazı alışkanlıkları ve ritüelleri;
Yatma ve Uyuma
Akşam veya gündüz farketmez. Salonda oynarken bir adet meme kendi görebileceği bir yere bırakılır. Memeyi gören Deniz, ağzına alır ve meraklı gözlerle bakarak "Battiş?" diye sorar. "Acaba nerede ki bu battiş?" sorusu ile odasına yönelen Deniz, odada battişlerinin yerli yerinde durduğunu görünce rahatlar. Elif'in artık alt değiştirme masası olarak kullanılmakta olan çizim masasının üzerine iki adet battişi ile oturtulan Deniz tekrar sorar: "Bambam?" Artık alt değiştirilip pijama giyme vakti gelmiştir. İşlem devam ederken Deniz'in sorduğu Bambam (ayısı) ve Tarçın (köpeği) tedarik edilir. Akşam ise ben şortunu giydirirken Elif koltuğa yatar ve ben "Ay Eliif, benim çok gözüm yandı," derim. Elif "Benim de," der. Deniz de iştirak eder buna; "şenin". Gözlerimizin yanmasını geçirmek üzere ışık kapanır. Deniz'i annesinin yanına koyarken Deniz," Şüt?" der. Ben de "ben oğluma bir süt alayım," der odadan çıkarım. Deniz ise arkamdan seslenir; "Bakkala..! Bakkala..!" 
Uyanma ve Teslimat

Güzel bir gece geçirilmiş, tatlı tatlı uyunmuş, uyku alınmış ve uyanılmıştır. Seslenir bizimki; "Anneaeae...!" Elif evdeyse Elif yoksa ben açar kapısını girerim içeri. Bizimki mahmur gözlerle bakmakta ve yatağında oturmaktadır. Bizi görünce hemen yüzükoyun uzanır; "Kaşı..!" Bir güzel sırtını kaşıtan Deniz, o günkü ruh haline göre beni veya Elif'i süt ısıtmaya mutfağa yollar. Isıtılan süt bir kamış yardımı ile hüpletildikten sonra sıra naynaya gelmiştir; "Koş koş.. Nanayyy". Bizimkinin her sabah merakla izlediği "Koş Diego Koş" dizisi başlamak üzeredir. Dizi izlenirken alt değiştirilir ve artık Babaababa'sına (büyükbabası), döndön'üne (anneannesine, dönme dolaba götürdüğü için "döndön") veya anneannesi Avşa'da ise Etem'e (Elif'in imdada yetişen halası, eniştesi ve nenesi) gitmek üzere evden çıkılır. Merdivenler muhtalaka tek başına inilir, inilirken "abi" denilir, çünkü Deniz artık bir "abi" olmuştur. Eğer Üsküdar'a, anneannesine gidiyor ise yolda mutlaka "Kıtkıt..!" (baton sale) yenir ve "Vinç..!"lere bakılır. Üsküdar'a varıldığında ise arabamızı parketmek için evin önündeki masa-sandalye-soba satan dükkândakilere bize yer açmaları için bağırılır: "Adem..!" Babaaababasına gittiğinde "Dut..!" yemek ister ve babaaababası ile "Tiraş..!" olacaktır. "Etem..!"i ise ilk gördüğü zaman ilk lafı: "Ayuu..!" olur. Hayır, eniştesine ayı dememektedir, beraber oynadıkları ayı-hipopotam karışımı yaratığı hatırlatmaktadır; "Ayuu..!" :-)
Çevreyle İlişkiler

Henüz iki yaşında bile olmadı bizim Deniz, ama yine de bir çevresi var ve çevresi ile özel olarak paylaştığı bir takım oyunlar, kelimeler, vs. var. 
  • Babaababa (büyükbabası) ile traş olmak,
  • Babaannesi ile salıncakta sallanmak, "âlet" şarkısı söylemek,
  • Anneannesi ile "Papapa.." yapmak (Papatya Gibisin adlı tango ile dansetmek),
  • Kuzenim Dilek Abla ile "Löklök..!" yapmak (çölde giden dece oyunu),
  • Elif'in kuzeni Çağla ile top oynayıp "Goool..!" yapmak,
  • Abim ile birşeyler "Taaamir..!" etmek,
  • Yeğenlerim Defne ile aerobik yapıp dansetmek, Duygu ile "Bebebe..!" yapmak (kitap okumak),
  • Annemlerin apartman görevlisi Hayati'ye çöp vermek,
  • Annesi ile cevizli kurabiye yapan Sincap Sini oyunu oynamak ("Ceviz..!"),
  • Benimle makarna karıştırıp "Cizzz...!" köfte yapmak (evet, 23 aylık bebek eline spatula alıp ızgara köfte yapıyor..!)
Tüm bunlar elbette ki 23 aylık bir bebeğin takıntıları. Her gün bize yepyeni bir "Süprüüz..!" yapan Denizcik'in bazı alışkanlıkları değişiyor, bazıları unutuluyor ve yerine başka alışkanlıklar geliyor. Merakla bir insanın yetişmesini, kişiliğini oluşturmasını izliyorum. Bakalım, ileride alışkanlık bağımlısı mı olacak yoksa alışkanlık düşmanı mı? Umarım ikisi de olmaz da mutlu mesut yaşayıp gider. :-)  

3 yorum:

  1. Bu kurabiyeyi yerim ben, yerim :)
    Bir kurabiyenin not defteri'ni heyecanla ve hayranlıkla takip ediyorum.
    Deniz'imiz güle oynaya büyüsün ve hayatta her ne yaparsa yapsın istediği için ve güzellikler için yapsın.
    Kurabiyemize öpücükler
    Hande Teyzesi

    YanıtlaSil
  2. Deniz'den de Hande Teyzesi'ne öpücükler ve yeni bir sözcük öbeği "gule gule" :)

    YanıtlaSil
  3. Son zamanlarda en çok kullandığı sözcük öbeğini atlamayalım derim ben: "Oooomaj..! Yuk yuk..!"

    (tercümesi: Olmaz..! Yok yok..!" :-)

    YanıtlaSil